Google+ Dalgın Sular : Dalgın Sular’da Yedi Uyurlar: Hain, Maksi, Dion Kimdir?

29 Ekim 2013 Salı

Dalgın Sular’da Yedi Uyurlar: Hain, Maksi, Dion Kimdir?



Hıristiyanlıktaki “Yedi Uyurlar” efsanesi ile İslamiyet’teki “Ashab-ı Kehf” inanışı arasında bütünlük vardır. Her iki anlatıda da Yedi Uyurlar, “Tevhit” yani Allah’ın birliğine iman etmişlerdir. Dalgın Sular’ın anlatı evreni, her ne kadar “fantastik bir evren” olsa da, geçmiş-şimdi ve gelecek ekseninde “tarihsel gerçekliğin” bilgilerinden beslenmektedir. Teolojik ve tarihi metinlerde, Yedi Uyurlar ikinci defa uyanmazlar. 

Dalgın Sular evreninde ise Yedi Uyurlar, 7. yüzyıldaki ikinci uyanışları ile İslamiyet’i benimsemiş kişiler olarak “anlatı evrenine” dâhil edilmiştir. Dalgın Sular anlatısında ilk uyuyanlar, altı kişidir. İkinci uyanışlarında kendilerine İslamiyet’i tanıtan kişi ile yedi olmuşlardır. Üçüncü uyanışları ise, 14. yüzyılda gerçekleşir. Dalgın Sular anlatısının ilk sayılarında yedi uyurdan sadece üçü, karakter olarak belirginleşmiştir. Bu üç karakter: en büyükleri olan Hadrianus, bir küçüğü Dion ve ortanca Maksi’dir. Dalgın Sular anlatısında henüz kişilik özellikleri, serüvenlerini geliştirilmemiş ve kolektif üretime açık “dört uyurlar” daha bulunmaktadır. 

İkinci Uyanış

İkinci uyanış, 7. yüzyılda Emeviler’in İstanbul’u kuşatması sırasında, Efes’te gerçekleşir. Mağarada uyuyan altı kişi uyanırlar, dışarıdaki ezan sesini duyarlar ve bir çobanla karşılaşırlar. Çoban, onlara Kur’an’dan bahseder. Kur’an bilgisi ve ezanın anlamı ile kendi “Tevhit” inanışları arasındaki benzerliği gören altı uyur, hemen “Müslüman” olurlar. Daha sonra bu altı kişi, çobanı ve köpeği Kıtmır’i de yanlarına alıp, tekrar uykuya çekilirler. İkinci uyanışlarından onlara katılan çoban, belirgin bir şekilde Keloğlan’ı anımsatmaktadır.

Doku Yırtılınca Uyanırlar

Dalgın Sular’da zamanın dokusu ne zaman yırtılsa, Yedi Uyurlar uyanmaktadır. Onlar, zamanın dokusundaki yırtılmayı düzenlemek, kargaşayı engellemek için Hızır ve Gece Kraliçesi ile işbirliğine giderler. Fakat farklı kimlikleri ve özellikleri olan Yedi Uyurlar, kargaşaya karşı mücadele ederken, nasıl hareket etmeleri gerektiğinin kesin bilgisine sahip değildirler.

Dion (Dionysos)

Dion, karmaşık bir kimliktir. Dionysos’un fizik üstü gücü, zamanın kutbu olmasıdır. Her ne kadar kendisini, yetisini ve geçmişini bilmese de zamanın dokusunda oluşan her yırtılma sonrası yaşanan çatışma ve şiddet, onun yaşam alanı çevresinde şekillenir. Dion, hangi zamanda uyanır ise, kendini o zamanın bir kişiliği sanmaktadır. Her uyanışında geçmişini unutup, kendine yeni kimlik yaratmaktadır. Bizim anlatımızda, Hun imparatoru Atilla’nın İstanbul’u işgal etmesini engelleyen Dion’dur. Dion, 13. yüzyılda Bizans sarayında “Kralın Soytası” dır. 1980’lerde meydana gelen zamanın dokusundaki yırtılma sonrasında Dion, Ali isimli bir kunduracı olarak belirir.

Hain (Hadrianus)

Hadrianus’un gücü, savaşçılığıdır, fiziksel üstünlüğüdür ama aynı zamanda insani zaafları, tutkuları yoğundur. Hadrianus’un “Hain” ismi, Maksi’yi bir kadın için gece yarısı yolda bırakmasından gelmektedir. Nerede şiddet, ölüm ve isyan var ise; Hain orada belirmektedir. 13. yüzyıldaki üçüncü uyanışı sonrasında Bizans askeri olan Hain, Haçlı Seferleri’ne katılır. Hain, İznik’te Gece kraliçesi ile karşılaşır ve Gece Kraliçesi ile Hain, o gece birlikte olurlar. Gece Kraliçesi, zamanın dokusundaki nizam için kendisi ile birlikte çalışmasını ister; Hain bunu kabul eder ama bir şartı vardır. Bu anlaşmaya göre Hain, zamanın içinde ne zaman uyanacağını, ne zaman dirileceğini kendi bilecek, seçecektir ve anlaşırlar.
Hain’in bir sonraki görünümü, 1850’lerde Abhazya’dır. Şiddetin ve isyanın merkezine yönelen Hain, Şeyh Şamil’in askerlerine katılır; birlikte isyan mücadelesi verirler. Bir gün Hain, ormanda bir diğer Dalgın Sular karakteri Gupse (bebeğini satan kadın) ile karşılaşır. Hain ilk görüşte Ahbaz güzeline âşık olur ve o gece ormanda birlikte olurlar. Daha sonra Hain bilmez ama Gupse’den bir oğlu olur ve böylece Yedi Uyurlar, ürüyerek insan soyağacına katılmış olur.

Maksi (Maximianus)
Maksi, Yedi Uyurlar’ın ortancasıdır.. Maksi’nin yeteneği, insanların geçmişini okuyabilmesidir. Maksi, ikilem ve belirsizlikiçinde yaşamaktadır. Üçüncü uyanışları sonrasında Hadrianus ile birlikte Bizans askeri, savaşçısı olmuştur. 1980’lerdeki Haliç vakaları sonrasında Maksi, yeni kurulan “Getto” yaşam alanındadırBir yandan ÖKGE adına düzenin asayişi için çalışmak isterken; diğer yandan Dirilenler’in haklı olabileceğini düşünmektedir.  Bu ikilem içinde Maksi, yavaş yavaş Hamlet’e dönüşür. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.