Google+ Dalgın Sular : Teoloji Notları: Hayır ve Şer

25 Kasım 2013 Pazartesi

Teoloji Notları: Hayır ve Şer


Gece Kraliçesi ve Hızır’dan Uyurlar'a


Mart 2012 sonunda, hikâyenin yazılması sürecine girildiğinde, ilk akla gelen sorulardan biri “Çizgi roman dediğin şeyin süper kahramanları olur; bizim süper kahramanlarımız kim?” oldu. Ekibin süreç içinde geliştirdiği ilk yanıt; Gece Kraliçesi ile Hızır, hemen ardından ise Yedi Uyurlar’dı.

Fakat Gece Kraliçesi ve Hızır, “süper kahraman” olarak çizgi roman dili içinde fazla güçlü iradeler idi. Kraliçe ve Hızır teolojik anlamda “melek” kavramını işaret eden metafizik güçlerdi ve “yüce”ye işaret ediyorlardı. Onlar, insani şahsiyet görünümü almalarına karşın tümel bir soyutlamanın evrenini temsil ediyorlardı. Bu sebeple daha insani boyutta olan, hatta insan zaaflarına sahip Yedi Uyurlar, Dalgın Sular’ın süper kahramanlarını oluşturdular.

Ahenk İlkeleri

Gece Kraliçesi ve Hızır, zamanın dokusu yırtıldığında ortaya çıkan “ahenk” ilkelerini temsil ediyorlar. Bu iki ulvi figür, zamanda dokusunda yaşanan yırtılmayı tamir etmeye çalışıyorlar. Ece ile Hızır, evrene nizam verme konusunda aynı amacı taşımalarına rağmen, amelleri farklılık gösteriyor. Varlığın düzeni için motive olan bu iki figürün asıl ortak özelliği, tüm insanüstü güçlerine rağmen zamanın dokusundaki yırtığı tek başlarına tamir etmeye muktedir olmamalıdır. Ece ve Hızır’ın ahenk için, insanlara ve belki de birbirlerine ihtiyaçları var. Ece ve Hızır, ahenk için insanlara ihtiyaç duyuyorlar çünkü zaman, insanlara aittir ve zamanın tamir edilmesi ancak insanlar ile olacaktır.

Kraliçe’nin Tavrı

Ece zamanın dokusundaki yırtılmayı, tarafı olduğu karanlıktan hareket ile gecenin hâkimiyetinde kurmaya çalışıyor. Ve bunu yapabilmesi için insanların enerjisine, kalplerindeki ve akıllarındaki karanlığa ve de geçmiş hikâyelerine ihtiyaç duyuyor. Ece, İnsanın kendi geçmişi ile olan karanlık enerjisini bildiği için daha çok ölümden dönenlerin, dirilenlerin yaşamına yöneliyor. (Kraliçe hakkındaki bir başka blog yazısı için tıklayınız.)

Hızır’ın Tavrı

Hızır ise, zamanın akışının insanların kendi eylemleri ile belirlenmesini istiyor. Hızır, hayatın ve zamanın yaşayanlara bırakılmasından yanadır. Hızır, dirilenler olarak yaşama dönenlerin, yaşayanların sırtına bindirdiği "ölüm yükünü hafifletmeye" çalışıyor. Hızır, gündüzün, yaşamın ve insanın yanında yer alıyor. 

Zaman içinde seyahat edebilen bir figür olarak Hızır, zamanın dokusu yırtıldığında geleceği öngörme yetisini yitiriyor. Hayatın bilgisine ve hikmetine sahip olan Hızır, yırtılma karşısında eylem ve hal olarak insanlar gibi "kararsız" kalabiliyor. (Hızır hakkındaki bir başka blog yazısı için tıklayınız.)

Yedi Uyurlar’ın Tavrı

Dalgın Sular'daki doku yırtılması karşısında yaşanan kararsızlık, Yedi Uyurlar’da kendini belirginleştiriyor. Dalgın Sular’ın süper kahramanları olarak Uyurlar, dokunun tamiri için taraf tutma ve eyleme geçmede ikileme düşüyorlar. Yedi Uyurlar, nizamı âlem için ne yapacakları konusunda emin değiller ve aslında kimse değil… (Yedi Uyurlar hakkında bir başka blog yazısı için tıklayınız.)

Hayır ve Şer

Dalgın Sular, gerek anlatım, gerek ise görsellik olarak fantastik edebiyat ve sinemadan, Amerikan “comics” geleneğine kadar uzanan geçiş bir perspektiften besleniyor.

Ama Dalgın Sular’ın bir farkı var. Geleneksel fantastik anlatılar “iyi ile kötünün çatışması” üzerine kurulu iken, Dalgın Sular bu alanın dışına çıkmayı hedefliyor. Dalgın Sular için, iyi ve kötü birbirinden tam olarak ayrılmış hal ve eylemler değildir. Bizim için iyi ve kötü, durduğu yere göre değişebilen, “şimdi” ve “burada” belirlenimi içinde aynı ruhsal-fiziksel enerjilerin farklı şekillerde görünümüdür. Anlatı evrenimiz "iyi ve kötünün ötesinde" düşünme ve eylem biçimlerini, görselleştirmeyi amaçlamaktadır. Dalgın Sular bir oyundur, davettir.

Bu bağlam içinde Dalgın Sular, “Hayır da şer de Allah’tandır” ilkesine sadık bir anlatı evrenidir. Ya da, Her şey O’ndandır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.